0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
243
Okunma
Şapka Kanunu Üzerine Düşüncelerim | Vicdanlı ve Objektif Bir Bakış
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında yapılan devrimlerin bazıları, amaç bakımından anlaşılır görünse de, uygulama açısından toplumsal bağları zedeleyen ve halkın ruhunu yaralayan kararlar doğurmuştur. Bunlardan biri de 1925’te çıkarılan Şapka Kanunu’dur.
Bu kanunla birlikte, Osmanlı’dan miras kalan başlıklar (fes gibi) yasaklanmış, memurlar başta olmak üzere halka Batı tarzı şapka giymesi emredilmiştir. Görünüşte amaç “modernleşmek” ve Batı ile uyumlu bir görüntü vermekti. Fakat burada durup düşünmek gerekir:
~ Bir millet kıyafetle mi kalkınır?
Modernleşme, sadece dış görünüşle, yani şapkayla, pantolonla ya da kravatla olmaz. Gerçek kalkınma; ilimde, adalette, ahlakta, sanayide ve eğitimde olur. Bir milleti ilerleten şey, başka bir milletin kıyafetini taklit etmek değil, kendi öz değerlerini çağın şartlarına göre yeniden inşa etmesidir.
---
~ Halkın Ruhuna Zorla Müdahale Edildi
Şapka Kanunu, ne yazık ki sadece bir öneri ya da yönlendirme değil, doğrudan bir dayatma şeklinde uygulandı. Hatta birçok şehirde halk bu kanunu protesto etti, yer yer tutuklamalar, hatta idamlar yaşandı. İnsanlar, sadece başlarına ne giyeceklerine dair farklı düşündükleri için “gerici” ilan edildi.
Bu süreçte toplumun gelenekle bağları zedelendi, dini simgeler aşağılandı ve insanlar devletle gönül bağını yitirmeye başladı.
---
~ Atatürk Neden Böyle Bir Kanun Çıkardı?
Muhtemelen Atatürk, Batılı ülkelerle eşit ilişkiler kurmak, “çağdaş bir ulus” imajı çizmek istedi. Fakat niyet her ne olursa olsun, yöntem hatalıysa sonuç da yaralı olur.
Bir halkın asırlık kıyafet kültürünü bir gecede silmek, o halkın hafızasına darbe indirmektir.
Batı’nın şapkasını giymekle Batılı olunmaz, Batı’nın bilimini üretmeden güçlü olunmaz.
---
~ Biz Kimiz?
Biz Türk milletiyiz. Kendi medeniyetimiz, kültürümüz, kıyafetimiz, örfümüz ve inancımızla zaten güçlü bir milletiz. Batı’nın kıyafetini almak zorunda değiliz. Taklit değil, kendi öz kimliğimizle çağdaş olabiliriz.
- Batı’yı anlayalım, ama körü körüne taklit etmeyelim.
- Modernleşelim, ama özümüzden kopmadan.
- Eleştirelim, ama adilce.
- Takdir edelim, ama putlaştırmadan.
---
~ Son Söz
Ben Atatürk’ün bazı fikirlerini anlayabiliyorum. Fakat uygulamada yapılan hataları da açıkça ve saygılı bir şekilde ifade etmekten çekinmiyorum. Çünkü gerçek saygı, kör bağlılıkta değil, adil bakışta saklıdır.
5.0
100% (1)